Geçen gün gazetede “Başarılı insanlar neden her gün aynı kıyafetleri giyiyor?” isimli bir habere denk geldim. Aslında benim de yaşadığım ve çevremdeki kişilerden de sıklıkla duyduğum sabah kalkıp ne giyeceğini bilememe sorunsalı düşündüğümüzden fazla zamanımızı alıyor. Ayda 8 saatimizi ne giyeceğimizi düşünerek ya da planlayarak geçirdiğimizi biliyor muydunuz?
Okul dönemlerinde üniforma giymeye isyan edip ufak dokunuşlarla sıkıcı üniformaları kişiselleştirmeye çalışan bir nesilden geliyorum. O günleri arayacağımı hiç düşünmemiştim. Bazen işyerinde üniforma mı giysek diye düşünmeden kendimi alamıyorum.
Son zamanlarda sizin de belki dikkatinizi çekmiştir “Sadelik” “Sadeleşme” konulu kitaplar yazılıyor. İşte bu kitapların bir bölümünde mutlaka kıyafetlerimiz ile ilgili bir başlık yer alıyor. İşte bu kitaplardan ve sadelik konseptlerinden doğan birkaç kavram var ki öncelikle bunları anlatarak başlamak gerek.
Bunlardan ilki “Gardırop Detoksu” ; normal detokstan ne anlıyorsanız bu da aynısı bir nevi arınma ama kendi kıyafetleriniz için yapıyorsunuz. Bu detoksla dolabınızı zayıflatıyor ve forma sokuyorsunuz. Bizde yeni bir kavram olsa da ABD’de 80’lerden beri yapılıyor. Oradaki adı ise gardırop check-up. Bunu iş edinen kişiler şirketler var .Gelişmekte olan ve ilgi duyulan bir pazar anlayacağınız.
Diğer bir kavram ise “Kapsül Gardırop”. Japonların “basitliği ve kurtarıcılığı” nedeniyle kullandıklarını bir giyecek kombinleme yöntemi. Hedef, mevsime göre bu kıyafetlere ekleme ve çıkarmalar yapılarak en kullanışlı ve uzun ömürlü (klasik) kombinleri yapmak. Temel ilkesi, her zaman 10-15 adet temel şeyleri giymek üzerine. Hemen aklınıza gelecek birkaç örnek olmuştur benim aklıma ilk gelen isim kuşkusuz Steve Jobs. Onun siyah balıkçı yaka kazağını ve kot pantolonunu kim unutabilir ki ?
Geçmiş aylarda çıkan bir haberden hatırlayacaksınızdır New York’taki ünlü bir reklam ajansında sanat yönetmenliği yapan Matilda Kahl, son üç yıldır işe aynı kıyafetle gidiyor diye bir haber yapılmıştı. Matilda Kahl’ın imza niteliğinde iki kıyafeti var; ipek beyaz bir gömlek ve siyah pantolon .Aynı gömlekten 15 aynı pantolondan ise 6 tane alarak zamanını ve enerjisini kıyafetlere harcamak istememiş ve her sabah hazırlanırken işe geç kalma stresi yaşamaktan, giydiklerinin o günkü toplantılara uygun olup olmadığını düşünmekten bıkıp radikal bir kararla kendi kapsülünü oluşturmuş.
Bu kadar tercih edilir olmasının arkasında elbette ciddi bir mantık var. Daha önemli konularda daha iyi kararlar almak ya da karar verilecek şeylerin sayısını düşürmek bunlardan bir tanesi. Boşa harcanan zaman ve enerjiyi ortadan kaldırmak bir diğeri. Bence en önemli avantajlarından biri gereksiz harcamalardan kurtulmak hadi itiraf edelim çok beğenerek aldığınız ama bir kez bile giymediğiniz etiketi üzerinde duran kıyafetleriniz yok mu hiç ? Üzülerek söylemem gerekir ki benim var ve bu durumdan oldukça rahatsızım.
Kapsül Gardırop akımı özellikle politikacı ve ünlüler arasında oldukça yaygın. Onlar konsepti önceden çözmüş. Mesela ABD Başkanı Barack Obama’nın, sadece gri ve mavi takım elbise giydiğini biliyor muydunuz? Mark Zuckerberg’in gri tshirtleri ve terliklerini bilmeyen yoktur. Ülkemizde ise bu akımı siyah tişört ve pantolon kombiniyle yıllardır izleyen Cem Yılmaz var örneğin.
Şahsen kendi adıma dolabımdaki onca kıyafete ve hatta bir çoğunun etiketi hala üstünde olmasına rağmen durup baktığımda aslında temel bazı parçalar ile genellikle hayatımı sürdürdüğümü görüyorum. Tabi bu demek değil ki yeni bir şeyler almayı bırakıyorum. Ama kendi adıma tam sadeleşmek gibi olmasa da bir denge tutturmak için bazı çözüm önerilerim var örneğin sadece dolabımdan çıkarttığım parça sayısı kadar yeni almak gibi Eşimin gardırobu ise o bilinçli bir şekilde kapsül gardıroba evirildi. Bolca siyah t-shirt ve beyaz gömlek ile bence hayatından karar vermesi gereken bir noktayı çıkardığı için oldukça mutlu.
Toplum ve bireyler olarak tüketim çılgınlığının tam ortasında yaşam mücadelesi veriyoruz. Bu kaosta insanlar kendilerince yeni çözümler üretmeye çalışıyor. İşte bugün ne giysem Sorusuna hap Çözüm Kapsül Gardırop da bu sayede ortaya çıkan bir akım. Bir deneyin derim bakalım siz ne gibi faydalarını göreceksiniz.
Ezgi
2 Yorum Var
Gerçekten etkili bir yöntem. Bunu sadece kıyafetlerle sınırlı tutmamak ise bir sadeleşme daha sağlayabilir. Mesela akıllı telefondaki uygulamaları sadeleştirmek de buna bir örnek. Yalnız minimalizmden bahsederken şunu unutmamak gerek; herkesin minimalizm anlayışı ve ölçüsü kendi hayatına ve şartlarına göre değişiklik gösterecektir. Yani herkes aynı ölçüde olmuyor, işte bundan dolayı herkesin sadeleşme adına yapabileceğinin en iyisini yapması gerekiyor.
Merhabalar,
Yaklaşık iki buçuk senedir ben de sade yaşam, sıfır atık yaşam, minimalizm ve kapsül gardırop konularında araştırmalar yapıyorum, bu konularla ilgili yazılan yazıları okuyorum ve yapılan çalışmaları büyük bir ilgiyle takip ediyorum. Hızlı tüketimin arttığı günümüzde insanlar artık mutlu olmayı alışveriş yapmaya bağlıyorlar. Tükettikçe mutlu olunabileceği gibi bir yanılgı var toplumumuzda. Oysa yalnızca tüketim odaklı bir yaşam bireyleri mutlu etmez. Yeni bir kıyafet ya da eşya satın almak kısa bir süreliğine mutluluk verebilir ancak mutluluğumuzu sürekli yeni şeyler satın almaya bağlarsak evimiz, hayatımız içinden çıkılamaz bir hal alır, fazlalıklarla dolu bir yaşam sürmeye başlarız. Bu da bizi verimsiz ve mutsuz bir yaşama götürür. Bunun yerine hayatımızdan fazlalıkları çıkarabilir, giymediklerimizi, kullanmadıklarımızı başkalarıyla paylaşabilir, yeni şeyler üreterek, kendimiz ve toplumumuz için faydalı işler yaparak gerçek mutluluğu tadabiliriz. Bu konu üzerine hazırladığım bir yazımı izniniz olursa ben de sizinle paylaşmayı çok isterim: https://www.tarz2.com/fazlaliklar-sizi-tuketmesin
Keyifli okumalar dilerim,
sağlıcakla ve sadelikle kalın.